Kitap okumak, sadece bilgi edinmenin ya da hayal dünyasına açılmanın ötesinde, insanın zihinsel ve ruhsal yapısını besleyen önemli bir etkinliktir. Ancak bu keyifli ve geliştirici eylem, fiziksel anlamda doğru bir şekilde gerçekleştirilmediğinde, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle kitap okurken benimsenecek pozisyonun, kişinin bedensel rahatlığı, omurga sağlığı, göz sağlığı ve uzun vadeli okuma alışkanlığı üzerinde ciddi etkileri vardır.
Doğru kitap okuma pozisyonu, yalnızca dik oturmak ya da göz mesafesini ayarlamakla sınırlı değildir. Ortamın aydınlatması, oturduğun yerin ergonomisi, el bileklerinin pozisyonu, hatta zihinsel olarak içinde bulunduğun hal bile doğrudan etkilidir. Bu yazıda, kitap okumanın fiziksel boyutunu derinlemesine ele alarak, daha sağlıklı, verimli ve uzun soluklu bir okuma deneyimi için nelere dikkat edilmesi gerektiğini detaylı şekilde inceleyeceğiz.
İnsan bedeni, belirli hareketleri belirli sınırlar içerisinde konforlu şekilde gerçekleştirmek üzere tasarlanmıştır. Uzun süreli sabit pozisyonlar, vücudun bu doğal yapısını zorlar. Kitap okurken yapılan en yaygın hata, farkında olmadan vücuda zarar veren pozisyonlarda uzun süre kalmaktır. Bu durumun en belirgin sonuçları arasında sırt ağrıları, boyun tutulmaları, göz yorgunluğu ve odaklanma problemleri yer alır.
Omurgamız, vücudun taşıyıcı sütunudur ve özellikle baş-boyun hizasını doğru şekilde desteklemesi büyük önem taşır. Kitap okurken öne eğilerek saatler geçirmek, omurganın doğal “S” şeklini bozarak düzleşmesine ve zamanla kamburlaşmaya neden olabilir.
Bu nedenle, kitap okurken sırtı tam olarak destekleyen, ortopedik bir sandalye ya da koltuk tercih edilmelidir. Sırtın dik durduğu, bel boşluğunun küçük bir yastıkla desteklendiği bir oturma düzeni idealdir. Ayrıca ayaklar yere tam basmalı, dizler kalçayla aynı hizada ya da biraz yukarıda olmalıdır.
Masa başında kitap okumak, eğer masa ve sandalye doğru yükseklikteyse oldukça sağlıklıdır. Kitabın masa üzerinde sabit durması, baş ve boynun öne eğilmeden düz şekilde kalmasını sağlar. Okuyucu, göz hizasını aşağı çok fazla indirmeden kitabı görebilir. Bu sayede boyun kaslarına gereksiz yük binmez.
Kitabın düz olarak masada durması yerine 30-45 derece açılı bir kitap standı üzerinde olması, hem göz hizasına uygunluk sağlar hem de sırt ve boyun sağlığını korur. Günümüzde piyasada bu tür kitap standları yaygın olarak bulunmakta ve özellikle öğrenciler için büyük kolaylık sağlamaktadır.
Kitap okurken en çok çalışan organlardan biri gözlerdir. Gözler, yakın mesafeye uzun süre odaklandığında yorulur. Bu yorgunluk, zamanla bulanık görme, baş ağrısı, göz kuruluğu gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
İdeal okuma mesafesi, göz ile kitap arasında yaklaşık 35-40 cm olmalıdır. Bu mesafe, göz kaslarının çok fazla zorlanmadan odaklanmasını sağlar. Kitabı yüzüne çok yaklaştırmak, hem göz kaslarını yorar hem de yanlış oturma pozisyonuna neden olur. Uzun vadede bu durum, miyopi (uzağı net görememe) gibi görme problemlerinin gelişimini hızlandırabilir.
Okuma sırasında kullanılan ışık, ne çok parlak ne de yetersiz olmalıdır. Işık doğrudan gözün içine değil, kitabın üzerine gelmelidir. Tercihen gün ışığına yakın bir sarı-beyaz arası renk tonu seçilmelidir. Işık kaynağı solak bireyler için sağdan, sağlak bireyler için soldan gelmelidir ki kitap üzerine düşen gölge okuma alanını kapatmasın.
Ayrıca gece kitap okuyorsan, sadece masa lambasıyla değil, genel bir ortam aydınlatması da olmalı. Aksi takdirde göz, çevre karanlıkken sadece kitap sayfasını görmeye çalışırken çok fazla yorulur.
Kitap tutarken el ve bilek pozisyonuna dikkat edilmemesi, tendon problemleri ve bilek ağrılarına neden olabilir. Özellikle ağır kitaplarda bu durum daha da belirginleşir. Kitabı uzun süre ellerde tutmak yerine bir destek üzerine yerleştirmek, ellerin daha doğal bir pozisyonda kalmasını sağlar.
Eğer kitap elde tutuluyorsa, iki el arasında denge kurulmalı, bir elde uzun süre kalmamalıdır. Ayrıca parmak kaslarını fazla zorlamayacak şekilde tutmak, doğal kavrama pozisyonuna yakın olmak önemlidir.
Pek çok insan kitap okumayı en rahat hissettiği yerde, yatağında yapmayı sever. Ancak yatarken kitap okumanın sağlığa zararlı olup olmadığı sıkça tartışılır. Yatarak kitap okumanın belirli koşullar altında yapılması mümkündür, ancak bazı noktalara dikkat edilmelidir.
Yatakta sırtüstü yatarken kitap okumak için, başın hafifçe yukarıda olması gerekir. Bunun için birkaç yastıkla baş-boyun desteklenebilir. Ancak kitap yüz hizasında tutulduğu sürece bilek ve kol kasları çabuk yorulacaktır. Ayrıca kolu havada tutmak dolaşımı da zorlaştırır.
Bu nedenle sırtüstü kitap okumak, kısa süreli okumalar için tercih edilebilir ama uzun süreli okumalarda önerilmez.
Yan yatarken kitap okumak, omurganın doğal eğriliğini bozabilir. Bu pozisyonda bir taraf uzun süre baskıya maruz kalır ve zamanla kas ağrılarına neden olabilir. Ayrıca kitap, yüz hizasına getirilmeye çalışıldığında bilek ve dirseklerde zorlanma olabilir.
Yatakta kitap okunacaksa, en sağlıklı pozisyon oturur şekilde, bel ve sırt destekli bir şekilde oturmaktır. Kitap diz üstünde ya da bir stand üzerinde tutulabilir. Bu pozisyonla göz hizası korunur, omurga desteği sağlanır ve el-bilek zorlanması en aza indirilir.
Fiziksel pozisyonun doğru olması, zihinsel uyumu da olumlu etkiler. Rahat bir beden, daha iyi konsantrasyon ve dikkat sağlar. Ayrıca bedensel huzur, okunan metinle bağ kurmayı kolaylaştırır. Zihnin dikkatinin dağılmaması için dikkat dağıtıcı unsurların minimumda olduğu bir ortam tercih edilmelidir.
Telefon sesi, sosyal medya bildirimleri ya da ortamın düzensizliği, zihinsel odaklanmayı engeller. Bu da okumadan alınan verimi düşürür. Kitap okurken bedenin olduğu kadar zihnin de “rahat” olması gerekir.
Her ne kadar doğru pozisyonda okuma yapılsa da, uzun süre hareketsiz kalmak yine de kas-iskelet sistemi üzerinde yıpratıcı etki yapar. Bu nedenle her 30-40 dakikalık okuma seansından sonra 5-10 dakikalık kısa molalar vermek önemlidir.
Bu molalarda esneme hareketleri yapmak, gözleri uzağa odaklayarak dinlendirmek, biraz yürümek gibi basit aktiviteler hem bedenin hem de zihnin yenilenmesine yardımcı olur. Özellikle göz sağlığı için, “20-20-20” kuralı önerilir: Her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca 20 adım uzaklıktaki bir noktaya bakmak.
Dijital kitaplar, taşınabilirlik açısından büyük avantaj sağlar. Ancak ekran ışığı, özellikle uzun süreli okumalar için göz sağlığı açısından daha dikkatli olunması gereken bir unsurdur. E-kitap okuyucular (e-ink teknolojili cihazlar) bu açıdan daha güvenlidir çünkü normal kağıda oldukça benzer şekilde çalışırlar.
Tablet veya telefon ekranından okuma yapılıyorsa, mavi ışık filtresi kullanılmalı ve ekran parlaklığı ortam ışığına göre ayarlanmalıdır. Ayrıca cihaz mümkün olduğunca göz hizasına yakın tutulmalı ve baş-boyun eğilmemelidir.
Kitap okuma alışkanlığı çocuklukta kazanılır. Ancak çocuklar, dikkat süreleri kısa ve kas yapıları gelişim aşamasında olduğundan, doğru pozisyonda okumayı kendiliklerinden sürdüremezler. Bu nedenle onlara uygun mobilyalar seçilmeli, masa ve sandalye yüksekliği çocuk boyuna uygun olmalı, okuma süresi kısa tutulmalı ve sık sık hareket etmeleri sağlanmalıdır.
Ayrıca çocukların kitap okudukları ortamın sessiz, dikkat dağıtıcı unsurlardan arındırılmış ve motive edici şekilde düzenlenmiş olması, hem fiziksel sağlıkları hem de okuma alışkanlıklarının gelişimi açısından önemlidir.
Kitap okumak, sadece zihinsel bir uğraş değil; aynı zamanda bedensel bir etkinliktir. Bedenin bu etkinliğe uyumlu hale getirilmesi, okuma süresini uzatır, alınan verimi artırır ve okuma keyfini sürekli hale getirir. Doğru pozisyon, beden-zihin uyumunun yakalanmasına katkı sağlar.
Bu yüzden kitap okurken sadece ne okuduğuna değil, nasıl okuduğuna da dikkat etmelisin. Çünkü kitaplar sadece zihnimizi değil, bedenimizi de dönüştürür. Sağlıklı bir beden, sağlıklı bir zihnin temelidir. Okuma alışkanlığı bu ikisini birlikte geliştiren nadir eylemlerden biridir.